Kayseri’de infaz koruma memuru olarak çalışan Elif Nur K. (32), 2013 yılında Adana’da avukatlık yapan İ.K. (35) ile evlenip Adana’ya yerleşti.
Çiftin bu evlilikten 1 kızları dünyaya geldi.
Ancak Elif Nur K.’nin çocuğu olduktan sonra Kayseri’ye tekrardan ataması çıktı ve genç kadın 9 aylık kızıyla 300 kilometre uzaktaki ailesinin yanına yerleşti.
Ailesine ilgisiz kaldı
İ.K. ise siyasi kariyeri için Adana’da kaldı.
İddiaya göre, bu süre zarfında İ.K., ailesine ilgisiz kaldı ve eşiyle kızını ayda bir ziyaret etti.
Elif Nur K. ise evliliğini kurtarmak için tayinini Adana’ya aldırdı ancak İ.K., eve alkollü gelip kendilerini ihmal etti.
Daha boşanmadan nişanlandı
Çabaları sonuçsuz kalan genç kadın, Mart 2019’da Kayseri’ye dönüp Adana 6.Aile Mahkemesi’ne başvurarak boşanma davası açtı.
Elif Nur K., Nisan 2021’de sahte bir sosyal medya hesabından mesaj aldı ve bu mesajla eşinin kendisini aldattığı söylendi.
Mahkemeden aldığı izinle eşinin harcamalarını ve konakladığı otelleri araştıran genç kadın, eşinin kendisini çocukluk aşkı G.K. ile aldattığını daha boşanmadan nişanlandıklarını öğrendi.
Zina davası reddedildi
Delilleri Adana 6. Aile Mahkemesi’ne sunan Elif Nur K., eşi hakkında zina suçlamasında bulundu.
Çifti boşayan hakim, çocuğun velayetini anneye verdi ancak zina davasını reddetti.
“Kanıtlara rağmen kabul etmedi”
Yaşadığı zorlu süreci anlatan Elif Nur K., “Aldatıldığımdan şüpheleniyordum. Telefonunu yanından ayırmıyordu. Sosyal medyadan gelen mesaj yıkım oldu. Eşimle gitmek isteyip de gidemediğimiz otellerin adları yazıyordu o mesajda. Avukat kocam, beni aldattığı G.K.’nin boşanma davasına da bakmış. Kadının halinden kadın anlar diyordum ama hakime hanım belge ve kanıtlara rağmen zina suçlamasını kabul etmedi.” dedi.
Elif Nur K.’nin avukatı Nazan Akça Subaşı ise boşanma gerçekleşmeden zina yapmanın aile temellerini sarstığını belirtti.
‘Boşanma davası açıldıktan sonra isteyen, istediği kişiyle kalır’
İHA’ya konuşan Subaşı, “Evlilik birliği devam ederken müvekkilimiz eşinin bir başkasıyla birlikte olduğunu öğrendi. Biz de bunun üzerine boşanma davası devam ederken ek bir dava açtık. Sadece zina sebebine dayandırdığımız ek bir dava açtık. Çünkü elimizde birden fazla otel kaydı, aynı odada kaldıklarına dair otel kayıtlarımız vardı. Sonra bu iddiamız emniyetten gelen kayıtlarda da ispatlandı. Ancak mahkeme davayı ‘boşanma davası açıldıktan sonra isteyen, istediği kişiyle kalır’ diyerek reddetti. Bu Türk adetlerine, Türk geleneklerine, Türk ahlak yapısına ters bir karar. Taraflar arasındaki boşanma davası kesinleşene kadar sadakat yükümlülüğü devam ediyor.” diye konuştu.
“Bu kararın mantıklı hiçbir açıklaması yok”
Bu kararın ucunun çok açık olduğunu vurgulayan Subaşı, “Bu karar üzerine o zaman eşini aldatmak isteyen kişiler gidip usulen boşanma davası açarlar ve ondan sonra istedikleri kişiyle zina yaparlar. Bu nesep karışıklığına yol açar. Bu kararın mantıklı hiçbir açıklaması yok. Hakimler takdir yetkisini kullanabilirler ancak kanunda açık hüküm varken kimse takdir yetkisi kullanamaz.” ifadelerini kullandı.