AB Komitesi Kıdemli Lider Yardımcısı Frans Timmermans ve AB Komitesi Güçten Sorumlu Üyesi Kadri Simson, AB Komitesi’nin güç krizine karşı hazırladığı önlemleri içeren paketin ayrıntılarına ait Strazburg’da basın toplantısı düzenledi.
Timmermans, Avrupa’daki güç piyasalarında arz ve talep ortasında derin bir uyumsuzluk bulunduğuna işaret ederek, “Savaş öncesindeki bol ve ucuz fosil yakıtlar devrinin geri gelmeyeceğini anlamamız gerekiyor” dedi.
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in enerjiyi bir silah olarak kullandığını söyleyen Timmermans, bu nedenle hane ve işletmelerin çok yüksek güç faturalarıyla karşılaştığını vurguladı.
Timmermans, güçteki mevcut durumun piyasaların işleyişine bırakılamayacağını Avrupa’da milyonlarca kişinin acil takviyeye gereksinim duyduğunu anlattı.
Enerji krizine karşı hazırladıkları yeni önlemler konusunda Timmermans, “Paket, öncelikle Avrupa’nın elektrik tüketiminde yüzde 10’luk bir azalma getiriyor” diye konuştu.
Elektrik tüketimin en ağır olduğu saatlerde tüketimin yüzde 5 oranında düşürülmesi gerekeceğini belirten Timmermans, böylece en değerli faaliyet gösteren doğal gaz santrallerinin daha az çalışacağını ve bunun güç fiyatlarını düşüreceğini anlattı.
Timmermans, elektrik kullanımın ağır saatlerde yüzde 5 azaltılması maksadının zarurî olacağını vurguladı.
“FOSİL YAKIT FİRMALARINDAN DAYANIŞMA KATKISI İSTEYECEĞİZ”
Enerji kriziyle başa çıkmak için gaz ve elektrik tüketimini azaltmanın kıymetli olduğuna işaret eden Timmermans, “Talebi azaltma, güç piyasasının tekrar dengelenmesine yardımcı olur. Güç faturalarını düşürür. Emisyonları azaltır ve bizi Rusya’nın gaz oyunlarına karşı korur” değerlendirmesinde bulundu.
Timmermans, “Paketimiz, Ukrayna’daki savaşın birkaç güç şirketine getirdiği istisnai fazla karları ve gelirleri toplamak ve tekrar dağıtmak için de bir sistem önermektedir” sözünü kullandı.
Gaz santrallerinin son derece yüksek işletme maliyetlerine sahip olduğunu ve elektrik piyasasında fiyatları belirlediğini söyleyen Timmermans, “Bu durumda, daha düşük işletme maliyetlerine sahip üreticiler harikulâde karlar elde ediyor. Marjinal üreticilerin gelirlerini megavatsaat başına 180 avro ile sınırlamayı teklif ediyoruz” dedi.
Timmermans, bu düzeyin yenilenebilir üzere yatırımlara kar marjı ve yatırım teşviki sağlayacağını belirterek, üye ülkelerin bu uygulamayla haneleri ve işletmeleri desteklemek için 117 milyara kadar kaynak sağlayabileceğini anlattı.
Elektrik piyasası dışında yer alan fosil yakıt firmalarının da mevcut piyasa şartlarından çok derecede menfaat sağladığına işaret eden Timmermans, “Fosil yakıt firmalarından dayanışma katkısı isteyeceğiz” tabirini kullandı.
Timmermans, üye ülkelerin bu kaynağı tüketicileri desteklemekte kullanabileceğini anlattı.
Bu basamakta Avrupa’da güç fiyatların yüksek olduğunu ve bu krize kolay bir tahlil olmadığını vurgulayan Timmermans, “Sadece bu kış değil, gelecek kışlar da sıkıntı olacak” dedi.
ELEKTRİK FİYATLARI SÜRDÜRÜLEMEZ SEVİYELERDE
Üye ülkelerden elektrik tüketimlerini düşürmeye teşvik ettiklerini tabir eden Simson da ağır saatler için yüzde 5 tüketimi azaltmaya yönelik bağlayıcı bir amaç belirlediklerini bildirdi.
Simson, “Elektrik fiyatları sürdürülemez seviyelerde” değerlendirmesinde bulundu.
Yoğun saatleri belirleme ve talebi azaltmak için uygun tedbirleri üye ülkelerin seçeceğine dikkati çeken Simson, bunun AB genelinde fiyatlar üzerindeki baskıyı azaltacağını, arz güvenliği ve kesinti riskini düşüreceğini söz etti.
Simson, düşük maliyetle elektrik üreten şirketlerin mevcut durumdan büyük yarar sağladığını belirterek, “AB çapında, yenilenebilir güç, nükleer ve linyit üzere farklı teknolojilerden elde edilen gelirlere megavatsaat başına 180 avroluk bir üst hudut getirilmesini teklif ediyoruz.” diye konuştu.
Buradan sağlanacak kaynağın da tüketicileri desteklemekte kullanılacağını söyleyen Simson, “Yüksek karlar elde eden petrol, gaz ve kömür şirketleri de bu krize karşı uğraşların bir kesimi olmalıdır” dedi.
Bu nedenle, fosil yakıt bölümünün fazla karlarını hedefleyen bir dayanışma katkısı alacaklarını anlatan Simson, bunun adil ve orantılı olacağını ve gelecekteki yatırımlar için bir marj oluşturacağını belirtti.