Olay, geçen 25 Mart’ta saat 16.00 sıralarında Bağbaşı Mahallesi, Ağbayır mevkinde meydana geldi. Özel şirkette çalışan Hasan Aydoğan ve Ahi Evran Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Meslek Yüksekokulu’nda Yaşlı Bakım Kısmı öğrencisi kız arkadaşı Şeyma Demir, 40 BB 601 plakalı arabada bulundukları sırada yanlarına Kırşehir Belediyesi’nde 8 yıldır güvenlik vazifelisi olarak çalışan Şefik Ekici ve Sami Aydoğan geldi. Ellerindeki kelepçelerle kendilerini polis olarak tanıtan güvenlik vazifelileri, Şeyma Demir ve Hasan Aydoğan’dan araçtan çıkmalarını istedi.
Hasan ve Şeyma, araçtan indikten sonra duruma reaksiyon gösterdi. 2 kişi, Aydoğan ve Demir’in ellerini karşıt kelepçeleyerek arabalarına bindirdi. Daha sonra bölgeden 50 kilometre uzaklaşarak, Kortulu köyü yakınlarındaki Kızılırmak Irmağı’na geldi. Burada Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir’i öldüren şüpheliler, cesetlerini de ırmağa attı. Arabası de temizleyen şüpheliler, köyden uzaklaştı. Çocuklarına ulaşamayan aileler, durumu polise bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Bağbaşı Mahallesi, Ağbayır mevkinde ormanda terk edilmiş araba ihbarı aldı. İncelemede, arabanın Hasan Aydoğan’a ilişkin olduğu belirlendi. Polisin aramasında araçta ikiliye ilişkin cep telefonları, mont ve Şeyma Demir’e ilişkin ferdî eşyaların olduğu çanta bulundu. Çalışmalarını bölgede ağırlaştıran takımlar, etraftaki güvenlik kamerası imajlarını incelemeye aldı. İncelemede beyaz bir arabanın Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir’in bulunduğu alana gelip, kısa mühlet sonra uzaklaştığı belirlendi. Mobese imgelerinde Hasan ve Şeyma’nın arabada olduğu belirlendi. Gözaltına alınan Şefik Ekici ve Sami Aydoğan, emniyetteki süreçlerinin akabinde mahkemece tutuklandı.
CANSIZ VÜCUDU ÇOBAN BULDU
İki şüphelinin ‘Cesetleri Kızılırmak Irmağı’na attık’ itirafı sonrası polis, jandarma, sıhhat, AFAD ve su altı arama kurtarma grupları, bölgede çalışma başlattı. Şeyma Demir, olaydan 3 gün sonra cesedi kıyıya vurmuş halde bulundu. Demir’in ellerinin karşıt kelepçelendiği, ayaklarının iple bağlandığı ve ensesinden tabancayla vurularak öldürüldüğü belirlendi. Kayıp olan Hasan Aydoğan’ın cesedine ise 77 gün sonra ulaşıldı. Ceset, çoban Hızır İlyas Aydemir tarafından kente yaklaşık 35 kilometre uzaklıktaki Kızılırmak Irmağı’nda bulundu. Sudan çıkarılan Aydoğan, otopsi için Ankara İsimli Tıp Kurumu’na götürüldü. Otopsi süreçlerinin tamamlanmasının akabinde Aydoğan’ın cenazesi Dedeli Köyü’nde toprağa verildi.
SANIKLARIN SÖZLERİ ORTAYA ÇIKTI
Tutuklanan sanıklar Şefik Ekici ve Sami Aydoğan hakkında ise, 2’şer kere ağırlaştırılmış müebbet mahpus istemiyle dava açıldı. Sanıklar, 25 Kasım’da hakim karşısına çıkacak. Yaşanan olay sonrası sanıkların sözleri ortaya çıktı. Sami Aydoğan’ın verdiği tabirde, “9 yıldır Kırşehir Belediyesi’nde güvenlik vazifelisi olarak çalışıyorum. Son 1 yıldır Şefik Ekici ile samimi arkadaşlığım var. Olaydan 1 ay evvel Şefik bana Şeyma ile görüştüğünü lakin kendisini reddettiğini söyledi. Sonrasında Şefik’e 18-25 aralığında bir bayan Şeyma ile ilgili haberler getiriyordu. Şefik de kıza 100-200 TL para veriyordu. Lakin kızın ismini bilmiyorum. Olaydan 8-9 ay evvel Şefik kendisine kurusıkıdan bozma tabanca almıştı. Olaydan 2 gün evvel de Şeyma’nın nerede olduğunu öğrendiğini, onu bulup döveceğini söyledi. Bu nedenle benim 40 AAC 364 plakalı arabamı istedi. Aracı vermek istemediğim için bana ‘birlikte gidelim’ dedi. Olay günü aracı ben kullanıyordum. Şefik de yanımda oturuyordu. Biz Hasan ve Şeyma’nın bulunduğu yere gittik. Araba içindeki Hasan ve Şeyma yarı çıplak vaziyetteydi. Bunu gören Şefik çıldırdı. Yanlarına gidip kimliklerini istedi. Şeyma, Şefik’i tanımasına karşın hiçbir şey demeden kimliğini verdi. Hasan da ‘ne oluyor?’ diyerek kimliğini verdi. Sonrasında Hasan ve Şeyma’yı araçtan indiren Şefik, ikisini bizim bulunduğumuz aracın art koltuğuna oturttu. Şefik üzerinden çıkardığı kelepçenin bir halkasını Şeyma’ya başkasını ise Hasan’ın bileğine geçirdi. Bana da araç ile ilerlememi söyledi. Araçla Sevdiğin mevkine ilerledikten bir mühlet sonra Şefik araçtaki Şeyma ve Hasan’ı araçtan indirdi. Şeyma’ya ‘bir daha bir ortaya gelme imkanımız var mı?’ diye sordu. Şeyma, ‘Ben seni istemiyorum, hoşlanmıyorum’ cevabı verince Şefik belinden çıkardığı tabancayla Şeyma’nın başına 2 el ateş açtı. Şefik sonrasında 15 metre ileride bulunan Hasan’ın yanına gelerek ‘niye bu kalleşliği yaptın?’ dedi. Hasan’ın karşılık vermemesi üzerine ona da 2 el ateş açtı. Sonrasında cesetleri aracın bagajına koyarak, Kızılırmak Irmağı’na attık. Sonrasında aracı temizleyerek ayrıldık. Olay sonrası Şefik bana yemin ettirdiği için yaşananları kimseye anlatamadım” sözlerine yer verdi.
‘SAMİ BANA ‘ŞUNLARI BİR KORKUTAYIM’ DEDİ’
Sanık Şefik Ekici ise, “Olay günü saat 14.00 sıralarında Sami beni aracıyla meskenden aldı. Kendisiyle biraz çarşıda dolaştıktan sonra Kortulu köyü yoluna gittik. Orada park halinde bir araba gördük. Sami bana araç içindeki şahısların münasebete girdiklerini söyledi. Sami bana ‘ben şunları bir korkutayım’ dedi. Ben ‘vazgeç gerek yok’ dedim. Sami beni dinlemeyerek, ‘araç içindeki bayanı sinkaf edeyim mi?’ dedi. Ben buna karşı çıktım. Sami araçtan inerek bana ‘sende geleceksin’ dedi. Bende korktuğum için indim. Sami aracın yanına gidip, art kapıyı açarak Hasan ve Şeyma’ya kendini polis olarak tanıtıp, ‘siz burada ne yapıyorsunuz? Cinsel bağlantıya mi giriyorsunuz?’ diye sordu. Araç içindeki Hasan, Şeyma ile arkadaş olduklarını, bir şey yapmadıklarını, oturduklarını söyledi. Ben kendisine mahzur olmak isteyince ‘sen hiç karışma. Ben senin amirinim. Karakola gidince sana soracağım’ dedi. Bunun üzerine ikisini araçtan indirerek kendi aracımıza bindirdik. Güvenlik vazifelisi olmam nedeniyle üzerimdeki kelepçenin bir halkasını Şeyma’ya başkasını ise Hasan’ın bileğine taktım. Araçla Kalankaldı köyüne yanlışsız yola çıktık” dedi.
‘ŞEYMA ‘BU POLİS DEĞİLMİŞ’ DİYEREK YARDIM İSTEDİ’
Sözlerini sürdüren Ekici, şöyle konuştu: “Meraların bulunduğu bir alana geldikten sonra durduk ve ben Hasan’ı araçtan indirdim. Sami benden ve Hasan’dan aracın yanından uzaklaşmamızı istedi. Yaklaşık 30 metre uzaklaştıktan sonra durmamızı söyledi. Bu sırada kendisi aracın art koltuğundaki Şeyma’nın yanına geçti. Bu sırada bağıran Şeyma, ‘Bu polis değilmiş, kurtarın beni tecavüz ediyor’ diyerek yardım istedi. Sami bize ‘Ben çağırana kadar gelmeyin’ dedi. Sami aracın içindeki Şeyma ile yaklaşık 6-7 dakika kaldı. Sonrasında araçtan evvel Şeyma sonrasında da Sami indi. Şeyma’nın elbiseleri üzerindeydi. Sami araçtan indiğinde pantolonunu düzeltiyordu. Sami’nin kıza tecavüz ettiğini gözümle görmedim lakin Şeyma’nın bağırmasından ötürü tecavüz ettiğini düşünüyorum. Sami araçtan indikten sonra belinden çıkardığı tabancayla Şeyma’ya iki el ataş açtı. Ben kaygıdan donakaldım. Hatta kaygıdan altıma kaçırdım. Sonra da Hasan’ı vurdu. Ben kendisine mani olsaydım tahminen beni de vuracaktı. İki cesedi Kızılırmak Irmağı’na attık. Akabinde aracı temizledik. Ben bu olaya hiçbir biçimde istekli olarak katılmadım, hatasızım.”