Dün Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, partisinin konut sahipliğinde düzenlenen “Liderler Buluşması”nın akabinde, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Lideri Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu ile birlikte Saadet Partisi Genel Merkezi önünde açıklama yaptı. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi duyuruldu.
“GEÇİŞ SÜRECİNİN TAMAMLANMASIYLA BİRLİKTE PARTİ ÜYELİĞİ SONA ERER”
Açıklanan karar sonrasında siyaset sahnesi hareketlenirken, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda CHP Genel Başkanlığı vazifesini bırakıp bırakmayacağı merak konusu oldu. Bu soruya yanıt ise 6 önderin imzaladığı ortak mutabakat metnindeki bir unsurda yer aldı. 10. unsurda şu tabirler yer aldı: “Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinin tamamlanmasıyla birlikte, mevcut Cumhurbaşkanının – var ise – siyasi parti üyeliği sona erecektir.”
Böylece Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi durumunda parti rozetini çıkarmayacağı, bunun için güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş sürecinin tamamlanması gerektiği belirtilmiş oldu.
“PARTİLİ CUMHURBAŞKANINI HAKİKAT BULMUYORUZ” DEMİŞTİ
Ancak bu noktada Kılıçdaroğlu’nun ve ittifak yaptığı öteki önderlerin, partili cumhurbaşkanlığına yönelik tenkitleriyle çeliştiği gündeme geliyor. CHP başkanı daha evvel yaptığı açıklamalarda; “İnşallah yeni cumhurbaşkanınız partili olmayacak, daha üstte olacak. Anayasaya nazaran yemin edecek, kazandıktan sonra partisinden ayrılacak ve yeminli partisiz bir cumhurbaşkanı olarak misyon yapacak. Partili birisinin cumhurbaşkanı olmasını hakikat bulmuyoruz.” demişti.