Milli güreşçimiz Taha Akgül, bronz madalya ile veda ettiği Paris Olimpiyatlarında bize bir veda daha yaşattı. Maçın akabinde ayakkabılarını çıkararak mindere bırakan ve emekli olduğunu açıklayan Akgül tüm salonda uzun müddet alkışlandı.
Paris 2024 Olimpiyatları’nda bronz madalya elde ederek güreş mesleğine veda eden Taha Akgül, toplumsal medya hesaplarından duygusal bir bildiri paylaştı. Hür tarz ağır sıklet kategorisinde bir olimpiyat şampiyonluğu, iki olimpiyat üçüncülüğü, üç dünya şampiyonluğu ve on bir Avrupa şampiyonluğu ile muvaffakiyetler elde eden Taha, mesleğinde eksik turnuva kalmadığı için minnettarlığını söz etti.
Taha Akgül, güreşe ve spor hayatına babasının konutun ortasında ağabeyiyle kendisini dövüştürmesiyle başladığını söyleyerek şunları söyledi:
‘Dünyanın en hoş bayrağını hakkıyla devraldım, gururuyla alnımın akıyla hak ettiği yere çıkarttım. Artık sancağı öbür bir Türk gencine devretme vakti. Kolay değil beni ben yapan işimi her şeyimi ona borçlu olduğum ekmeğimi kazandığım güreşi bırakmak. Hayatta her hoş şeyin bir sonu olduğu üzere dün prestijiyle spor mesleğimin de sonuna geldik. Çok duygusal günler geçiriyorum. Sivas’ta babamızın sayesinde meskenin ortasında ağabeyimle güreşerek başlayan spor hayatım Paris Olimpiyat Oyunları’nda son buldu.’
Kendisini destekleyen eşi, ailesi, antrenörleri ve kadro arkadaşlarına teşekkür eden ve onlardan helallik isteyen 33 yaşındaki Taha, şu halde tabir etti:
‘Yaşadığım sakatlıklar, üzerimdeki sorumluluklar ve buna bağlı olarak yaşadığım gerilim, ailemden ve eşimden farklı geçirdiğim her gün, ve en kıymetlisi mesleğimin dorukta kalma hakkı nedeniyle bu kararı aldım. Mesleğim boyunca Sivas’tan nasıl çıktıysam o denli kalmaya devam ettim. O küçük kent ve mahallemi, mütevazı hayatımı asla unutmadım.’
“Karşılık beklemeden ülkem için milletime hizmet edeceğim” diyen Taha kelamlarını şu halde noktaladı:
‘Bundan sonraki süreçte biraz dinlenip kendime geldikten sonra nasıl 20 yıldır bir nefer olarak ülkeme hizmet ettiysem bundan sonra da bana gereksinim duyulduğu her vakit karşılık beklemeden ülkem için milletime hizmet etmeye hazır olacağım.’